Âla Portreler ~ 1

Mahmut Can Akagündüz
Merhabalar! Ben Mahmut Can 1993 Kırşehir doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü mezunuyum (2012-2016). Birçok karma sergiye, yurtiçi ve yurtdışı sanat çalışmalarına ayrıca eğitim alanında çalışmalara katıldım. Aynı zamanda 4 yıldır Görsel Sanatlar alanında eğitim vermekteyim. Çalışmalarım son dönem portreler üzerine yoğunlaşmaktadır. Çünkü resimde portrelerin anlatım gücünün yüksek olduğunu düşünmekteyim. Çalışmalarıma planlı bir şekilde
başlasam da rastlantısal ögelerden çokça yararlanırım. Üretim sürecinde resim benden ne istiyorsa ona uygun deformasyonlar uygularım yani süreç belirli noktalarda benden bağımsız ilerlemektedir. Eserlerimin büyük çoğunluğunda isim yoktur, imza yoktur. İzleyiciyi de bir
çerçeve içine almak istemem, eserin anlamını izleyiciye bırakırım. İmzanın da kompozisyonlarımda işlevi varsa o zaman kompozisyonlarıma dahil olur. Çalışma tarzımı bir
sınıfa ya da akıma dahil etmek istersek ekspresyonizm (dışa vurumculuk) ya da soyut figüratif denilebilir.
BENZER İÇERİKLER
RESİMLER DÜNYASI – 1
Resimlerde yansıttım yalnızlığı,
Resimlerde duydum umudu,
Resimlerde hissettim mutluluğu,
İnsan yarattım duygulu, sevgi dolu, düşünceli,
umutlu...
Alaaddin’in Mavi Cini ve 4 Dilek
Küçüklüğümden beri bildiğim bir masaldı, Alaaddin’in Sihirli Lambası… İlk kaç yaşımda okumuştum, hatırlamıyorum ama diğer birçok çocuk gibi ben de ne dilerdim diye düşünmekten alıkoyamamıştım kendimi. Masallar gerçek olur mu, yoksa her masal zaten bir gerçeğin fantastik kurgusu mudur, bilemiyorum ama Alaaddin’in Mavi Cin’i çıkmıştı karşıma. Köyde olağan bir sabahtı, güneşli, güzel bir gündü. Köpek dostum Mira’yla birlikte yürüyüşe çıkmıştık ormanda. Çalılıklardan mavi bir bulut belirdi önce, giderek belirginleşmeye başladı. İkimizde sessizce dikkat kesilmiştik, hayretle izliyorduk olup biteni. Masmavi bir peri gibiydi, yemyeşil sevgi dolu gözleri ve sürekli gülümseyen bir yüzü vardı. “Alaaddin’in Dilek Perisi’yim ben, 4 dilek hakkın var, dile benden ne dilersen?” dedi. Düşündüm bir süre, çünkü insan bunu hayal ederken çok basit olabilirdi, ama bunun gerçeğe dönüşeceğini bilerek cevap vermek o kadar da kolay değildi.
YORUMLAR
Spotıfy
POPÜLER YAZILAR
NEOLİBERALİZME İNSAN HAKLARI PENCERESİNDEN BAKIŞ
Neoliberalzim ile insan hakları anlayışının siyasi ve medeni haklar bağlamında uyuştuğu görülürken, ekonomik ve sosyal hakların birey özgürlüğünü olumsuz etkileyecek bir devlet formu getireceğini savunan noeliberal görüş, bu haklar bağlamında insan hakları anlayışının dışına çıkar. Neoliberal özgürlük anlayışı ile insan haklarının özgürlük anlayışı birbirinden farklıdır. Neoliberal anlayışta kapitalist şirketlerin özgürlüğü bireylerin özgürlüğüne ve insan haklarının ekonomik ve sosyal kısımlarına yeğ tutulmaktadır.
LİLİTH: “9 KERE LEYLA”NIN HATIRLATTIĞI BİR KADIN
Lilith’in savunmasıyla başlayan film Leyla’nın ölümsüz Lilith’e dönüşmesi ve bize hikayesini anlatmasıyla son buluyor. Ne yaparsa yapsın şeytanlaştırılmaktan kurtulamayan Lilith bir de böyle deneyeyim, erkeklerin istediği gibi olayım diye domestik rolleri kabul etmiş,
evinin kadını olmaya razı gelmiştir. Ancak böyle yaptığında da yine sonuç aynıdır. Oğlu bile onun düşmanı olarak karşısındadır. Neden? Oğul da bir erkektir de ondan.
“Yapmama”nın gücü adına
Bazen yapmamalı ve durmalıyız ki yeniden harekete geçmek için güç toplayalım, bazen yüklerimizi boşaltmalıyız ki yeni fikirler, hayaller için bahçemizde yer açılsın, bazen ölmeliyiz ki yeniden doğabilelim, bazen susmalıyız ki doğru zamanda doğru şeyler söylemek, kelâm etmek için alan açılsın...