Düşüncelere Hapsolmak: Anksiyete
Bu yazıda sizlere aslında hepimizin yaşadığı ama bazen farkında olamadığımız ve kontrol etmekte zorlandığımız bir konu olan anksiyeteden bahsedeceğim.
Anksiyete yani diğer adıyla ‘kaygı bozukluğu’ günlük hayatta ara sıra yaşadığımız psikolojik bir rahatsızlıktır. Günlük hayatta yaşadığımız olaylar karşısında ya da geleceğimizle ilgili maddi ya da manevi kaygı duyabiliriz. Bu durum gayet normaldir fakat bu kaygı ve endişe durumunun dozu arttığında kontrol etmekte zorlanabiliriz.
Kaygı, normal yaşantımızda karşımıza çıkan sorunlar ile baş edebilmemizi sağlayan önemli bir etkendir. Aslında buna vücudun savunma mekanizması da diyebiliriz. Bir sorun karşısında kaygı duymanız o sorunu çözmek için daha hızlı düşünüp daha hızlı davranmanızı sağlar. Kaygı durumu arttıkça düşüncelerimizi kontrol edemeyiz. Endişeli ruh hali ve panik atak krizleri görülebilir.
Kaygı bozukluğu yaşayan yani anksiyetesi olan bir kişi düşüncelerini kontrol edemez ve her zaman başına gelebilecek her olayın en kötü halini düşünür. Bu durum kişinin hayatında bir takım olumsuzluklara yol açabilir ve gündelik yaptığı işlerdeki verimini azaltabilir.
Şimdi size anksiyetenin çesitlerinden kısaca bahsedeyim:
Sosyal Anksiyete
Genelde anksiyete sosyal anksiyete bozukluğu ya da fobilerle kendini gösterir.
Sosyal anksiyete bozukluğu, sosyal ortamlarda ya da ikili ilişkilerde başkalarının sizin yaptıklarınızı veya söylediklerinizi onaylamaması, hatta yargılaması ve alay etmesine karşı kaygı duyulması; aynı zamanda da bunun stresini yaşama durumudur. Aslında en çok karşılaşılan durum budur. Kendini diğer insanlara kabul ettirememe korkusu daha çok ergenlik yaşlarında olan çocuklarda yaygındır.
Fobiler
Belirli fobiler de anksiyete yaşamamıza neden olabilir. Belirli nesneler veya belirli durumlardan dolayı anormal derecede korku duyabiliriz. Örnek verecek olursak eğer yükseklik korkusunu örnek verebilirim. Bu korku karşısında yüksek olan bir binaya çıkmakta endişe duyabiliriz ya da uçağa binmekte zorluk çekebiliriz.
Agarofobi
Anksiyete yaşadığımız durumlardan biri de kalabalıkta ya da acil bir durum olduğunda kaçamama korkusudur. Bu duruma agarofobi denir. Toplu taşıma araçları, kapalı ve kalabalık yerlerde durmak, evden uzakta kaldığımız ya da evde tek başına kaldığımız durumlarda yaşanılan korku halini agarofobiye örnek verebiliriz.
Ayrılık Anksiyetesi
Bütün bunlara ek olarak ayrılık anksiyetesini ekleyebilirim. Sevdiğimiz kişiler için duyduğumuz kaygı haline denir. Sevdiklerimizi kaybetmek, onlardan ayrı kalma korkusu, olası zor ve acil bir durumda sevdiklerimizi yanımızda isteme hali, her an gözümüzün önünde olmasını istediğimiz ve göremeyince de bunun için endişe duyduğumuz durumdur.
Belirtileri Nelerdir?
En temel ve önemli belirtisi kişinin aşırı ve kontrol edilemeyen endişe halidir. Kişi endişe halinin aşırı olduğunun farkındadır ama bunu kontrol etmekte zorlanır. Sürekli olarak düşündüğü soruna odaklanır, mantıklı düşünemez ve çevresinden gelen uyarıları algılayamaz.
Kişide sıkıntı ve stres hali görülür. Aniden ya da sürekli olarak başına kötü bir olay geleceğini düşünür ve bunun için korkar. Kontrolünü kaybetmekten ve olayların istemediği şekilde gerçekleşmesinden kaygı ve endişe duyar. Heyecan hali vardır. Ne yapacağını bilemez. Dikkat dağınıklığı vardır. Bir ses duyduğunda irkilir ve odaklanma sorunu yaşar. En rutin olaylarda bile kötü bişey olacak diye kaygı duyar. Bir türlü rahatlayamaz ve işleri olağan akışına bırakamaz. Bu durumu idare etmekte zorlanır.
Bunların yanı sıra kişide fiziksel rahatsızlık olmamasına rağmen fiziksel olarak da sıkıntılar yaşar. Baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı, titreme ve sıcak basma hali, gerginlik, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve uykusuzluk problemleri görülebilir
Neden Olur?
Anksiyete çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Genetik faktörler, çevresel olarak yaşadığımız stres, hastalıklar veya madde kullanımı anksiyetenin oluşmasına neden olabilir.
Tedavisi Nedir? Bu Durumla Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Anksiyete tedavisinde büyük ölçüde bilişsel davranış terapisi, psikoterapi ve ilaçlarla hastalığın belirtilerinin hafifletilmesiyle tıbbi tedavi sağlanabilir.
Peki biz bu durumla nasıl başa çıkarız, kısaca ondan da bahsedeyim.
Kaygı hali genelde hareketsizlik halinde, yalnız olunca ya da herhangi bir işle meşgul olmadığında daha çok artar. Bu yüzden kişi kendine iyi gelen insanlarla vakit geçirebilir, sohbet edebilir. Hareket etmek adına yürüyüş yapabilir, doğaya çıkabilir. Kendisine iyi gelecek bir hobi edinip onunla meşgul olmayı deneyebilir. Düzenli nefes egzersizleri kendisini iyi hissetmek için faydalı olabilir. Kafasını meşgul eden ve içinden çıkamadığı her düşünceyi kağıda yazıp içini dökmek faydalı olabilir. Hiç izlemediği bir filmi izlemek, daha önce gitmediği ve gerçekten gitmek istediği mekanlara gitmek, daha önce deneyimlemediği aktiviteler denemek çok iyi gelebilir ve bu tür düşüncelerden uzaklaşmasını sağlayabilir. Bunların yanı sıra düzenli uyku da kaygı halini azaltan etkenlerdendir.
Temmuz 2023
agarofobi anksiyete ayrılık korkusu endişe fobi kaygı sosyal anksiyete stres
Last modified: Ağustos 30, 2023