Bak bu balonun etrafına ip dolanarak avize yapılabiliyor biliyor musun ?
Hayır hayır bu değil tabi ki derdini edindiğim şey. Lakin her laf da ağızdan öyle kolay çıkmıyor. Bazısı hele aman hiç çıkmasın
İşte onlar çıkmasın diye halihazırda bulundurman gereken, tıpa göreviyle mükellef bir kaç laf edinmek lazım.
“Az önce nefesini verdiğinde gördüm, şu tarafa doğru gittiğini, o tarafa gitmek istedim ben de nefesim önde ben arkada”, lafını etme mesela. Deli olursun, aşık olursun, okb veya adını telaffuz edemediğim çeşitli diğer bozukluklar.
Onun yerine işte, al şu balonu, otur ip sar, tutkalla, kurut, kuruyunca balonu patlat, al sana hasırdan bir avize. kendin yaptın onu, bravo. Yuvarlak hayal ettin biraz yumurta gibi oldu ama, olsun. Senin canın sağolsun.
Ve böylelikle ucundan bucağından geçmeden ne hissimin ne de düşüncemin bu kadar lafı koymuş oldum yan yana.
Diyorum ki,
ışıklar, renkler, kapılar ve ardında denizler,
yollar, yol almalar, yolculuklar,
olmalar, olmamalar, bir türlü olamayanlar
gitmeler ve gelmeler
cevap vermen gereken o önemli soruları dinlerken dikizlenen karo taşları
elinin gidip geldiği kapı kolları
gitmeler ve gelmemeler
ışığın tersten,
ışığın düzden vurması
zamanın bir ileri bir geri akması
gelmeler ve gitmeler
Edip Cansever’in bir kitabı
saat üç, saat dört güneşin hep aynı yerde durması
Devrilen saksıyı kimsenin kaldırmayacağını bilerek senden başka,
yine de üç gün beklemen.
~~~ ~~~ ~~~
Bazı laflar hiç edilmeyecek gibiyken,
yine de konuşacak bir şey bulman
misal,
mercimek çorbası hakkında
Soğanlısı mı daha makbul salçalısı mı ?
İrisinin bir hareketinden de heyecanlanman,
o da beni özlediğini mi söylemek istedi soğanları rendelemekten bahsederken ?
~~~ ~~~ ~~~
Öyle ya,
soğanı rendelemek var, rendelemek var…
ne erken, ne geç
küçücük bir,
süslü bir,
yahut dev bir aynada,
kendine bakıp,
kendine bakan bir kapının kolu gibi,
Kendine açılan bir kapının kolu gibi
yollar, yol almalar, yolculuklar,
ışıklar, renkler, kapılar ve ardında denizlere,
kendine, kendine doğru
gelmeler ve gitmemeler
~~~ ~~~ ~~~
Ağzımın içinde onca laf,
ayakkabımın altında dünyanın tozu,
elimde bir balon,
başka türlü bilmem,
bilmem nasıl geçilirdi bu kapıdan.
05.07.20
absürdromantizm balon balonedebiyatı baskaedebiyat
Last modified: Temmuz 20, 2020