Yazan: 8:17 pm
Kategori: Serbest Kürsü

Tahmini okuma süresi: 4 dakika

Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

Bir süredir başlamış olan evrensel, özelinde ise gezegensel bir dönüşüm ve uyanış yaşamaktayız. Bu süreçte yüksek benliğimizle iletişim kurup hem evreni hem de kendimizi yeni bir çağa hazırlıyoruz. 12 sarmallı DNA modeline ve 13lü çakra sistemine adaptasyonumuzun gerçekleşmesiyle psişik yeteneklerimizi bilinçli kullanmaya başlıyoruz. Bu yazı da tüm bu sürece ilişkin bilgiler, paylaşımlar ve hissiyatları içeriyor.

Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

<!–nextpage–>

DNA’nın 12 sarmala dönüşümü

Bu süreçte Mu Kıtası insanlarının, yani ilk insanların sahip olduğu 6 çift sarmallı DNA modeline, dolayısıyla özümüze dönüşüm ve adaptasyonumuz sağlanıyor, bu da boyutlararası tam bilinçlilik modeli olarak tanımlanmaktadır. Hücre böylece, ruhun hücreye ve onun DNA birimine verdiği herhangi önemli bir mesajı kolayca alıp derhal işlemden geçirebilen çok boyutlu bir yönsüz dalga antenine sahip olacaktır.

Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

Yönsüz bir dalga, elektromanyetik olmayan bir frekanstır. O boyutlararası mazgallar(girişler) yoluyla yayılır ve yaradılışın tüm değişik enerjilerini meydana getiren temeli oluşturur. Işık yönsüz dalgalardan gelir. O tüm yaradılışı oluşturan şeydir. Yaradılış, Galaktik Federasyon’un yaradılış mitolojilerinde “zamanın nabız atışları” olarak adlandırılan nabız atışlarına dayanır, çünkü yönsüz dalgalar zamanötesi (sonsuz) bir enerjidir. Fiziksel varoluşun tüm veçhelerini mümkün kılan enerjileri sağlamak için insan zihninin yararlandığı şey budur. Biz buna ışık, evrensel yaşam gücü de diyebiliriz.

Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

<!–nextpage–>

Galaktik Federasyon ise yaklaşık 200.000 yıldız sisteminin bulunduğu gezegenler, yıldız sistemleri arası dayanışma, paylaşım ve gelişim topluluğudur. Dünya da 5 Mart 1993 tarihinde Sirius Bölgesel Konseyi dahilinde, bu federasyonun tam üyesi olmuştur.

Sirius çok-yıldızlı sistemi 9 yıldızdan oluşmaktadır. Sirius Konseyi’nden Aumtron, Sirai, Mikah, Teletron ve Washta’nın aktardığı bilgiler ışığında “Biz Siriuslular üç-dört bin yıl yaşarız. Fiziksel bedenimiz ve ışık bedenimiz bir olduğundan, genelde ömrümüzün uzunluğunu kendimiz belirleriz. Şimdiki yaşamımızın tamamlandığını hissettiğimizde, daha yüksek enerji kalıplarına yükselebilir ve yeniden atanmayı talep edebiliriz. Gerçek ölüm yoktur, geldiğimiz yere, yani kutsal ışığa yolculuk ve dönüşüm vardır.”

İnsan Bedeninin 13’lü Çakra Sistemine Dönüşümü

13lü Çakra Sistem'ne Dönüşüm ve Çakra Renkleri
13’lü Çakra Sİstemi’ne Dönüşüm ve Çakra Renkleri
Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

<!–nextpage–>

Dördüncü çakra ilk büyük değişikliği oluşturacak. Ona artık diyafram merkezi denecek. Bu yeni çakra, bedenin prana ya da solunum enerjisini yeniden canlandırmak bakımından odak noktasını oluşturacağından, strese hakim olma merkezi de olacak. Prana ya da havadaki enerji, bedeni yeniden canlandırma ve tüm sağlığa zararlı unsurları bedenden atma işlevi görür.

Bedeniniz tamamen fiziksel formdan biraz daha eterik düşünce-formuna dönüşeceği için, son derece güçlü, olağanüstü bir bağışıklık sistemine sahip olacak. Altıncı çakra ya da timüs bezi tüm bu faaliyetlerin odağı görevi yapacak. Yeni timüs merkezi galaktik insanlarda yaşlanmayı ortadan kaldıracaktır.

Dokuzuncu çakra bilinç için bir kontrol merkezine dönüşür ve galaktik insanda tamamen gelişecektir. O beynin alt orta kısmında yer alır ve sözde ilkel beyin ve hipofiz bezinden oluşur. Galaktik bir insanda, bedenin, kendini gençleştirmesine yol açacak şekilde ışığa ve radyasyona karşılık vermesini sağlayacaktır. Altıncı çakra ya da timüs merkezi ve dokuzuncu çakra ya da hipofiz merkezi bedeni iyileştirecek ve canlandıracak şekilde birbirini etkiler.

On birinci çakra şimdi taç çakra görevini üstlenir. Bu fiziksel bedenin dinçleşmek için spiritüel enerjiyle bağlantı kurduğu yerdir. Taç çakra, bedenin aura alanlarının bir araya gelerek on ikinci ve on üçüncü çakra merkezleriyle büyük bağlantılar kurabileceği yerdir. Bu son iki spiritüel çakraya galaktik erkek ve galaktik dişi enerji merkezleri denir, çünkü onlar ideal dişi ve erkek ilk örneği (prototipini) içerirler.

Bu dönüşümle birlikte Sezgi, Önsezi, Telepati, Gençleşme & Yenilenme, Duru-His, Bilokasyon, Tezahür Ettirme, Aydınlanma, Telekinezi, Duru-görü, Duru-işiti, Işınlanma, Astral Seyahat, Ölümsüzlük gibi psişik yeteneklerimizi tekrar daha bilinçli olarak kullanıyor olacağız.

Foton Kuşağı ve Yüksek Benliğimize Dönüşüm

(Visited 825 times, 1 visits today)

Last modified: Temmuz 12, 2020

« Önceki

Kapat
error: İçerik Korunmaktadır / Content is protected !!