Tüm zamanlarda süregelen İş – Geçim Dünyası sorunsalına zaruri sebeplerden #EvindeKal etiketi ile geçilmiş durumda.
Yıllardır tartışması devam eden ve “tartışılması bile tartışmalı” görülen ve halihazırda tecrübe ettiğimiz “Evden Çalışma” sürecine; farklı zaman dilimlerinde problemin iki tarafında çalışan biri olarak, yaşadığımız Pandemi sorununun en kısa sürede çözüme kavuşturulması dileğiyle biraz değinmek istiyorum.
30 seneye yaklaşan çalışma hayatım içinde; tam zamanlı, yarı zamanlı, vardiyalı ve serbest çalışmaya varan tüm biçimlerde mesai verme fırsatım oldu.
Tüm bu süreçlerin, öncelikle işin yapısı gerçeği ile ilişkisi olduğunu kenara bırakmış olacağımızı kabul ederek ilerlemek doğru olacaktır. Çünkü belirli pozisyonların yüzyüze temas ve yerinde bulunma mecburiyetleri bulunmakta. (Özellikle hizmet sektörü diye belirtmek istemiyorum ne de olsa hepimiz iç ya da dış müşteriden birine hizmet veriyoruz.)
Çalışmanın yanında İş dediğimiz olgu tam olarak nedir?
İş; anlamı itibariyle etkinlik, işçi/ çalışan ise etkinliği yerine getiren, fayda sağlayan, emek veren anlamında kullanılmakta. (Bkz. TDK) Düşünceye buradan başlamak taraf olan işveren ve çalışan açısından önemli.
İşi veren, verdiği işin hakkıyla ve iş başlangıcında anlaşmaya varılan şekli ile (tartışmalı olmakla birlikte karşılıklı anlaşmanın kabul edildiği varsayıldı) yapılmasını kontrol etmek amacıyla, yerinde kontrolü altında işin gerçekleştirilmesini beklemekte. Çalışan açısından da bakarsak çalışmak ve işin hakkıyla, yetenekler dahilinde yapılmasını kapsamakla beraber problemin var oluşu; birbiri ile çok yakın olan işin doğru ve beklenen çıktısı ile yapılmasına odaklanılması sorunun çözülmesi için yeterli gözüküyor. Etik olarak da karşılıklı olarak anlaşıldığı için bu şekilde olmalı.
İşi nerede ve ne şekilde olursa olsun (sıradışı durumları dışarıda tutarak) beklenen kalitede tamamlandığında sorgulama ihtiyacı sorunsalı da doğal olarak cevaplanmış oluyor.
Geçtiğimiz yıllarda piyasaları domine eden şirketler –eski- fabrikasyon mantığını terk ederek, organizasyonlarını iş geliştirmeden tutun, satış ve teslimat aşamasına kadar uzaktan koordine ederek çok başarılı noktalara gelmiş durumdalar. Örnek vermek gerekirse Görkem Çetin – Countly’yi gösterebiliriz. (Konuyla ilgili çok fazla podcast’leri mevcut, örnek yazısını da ekte paylaşıyorum.)
Bu noktada organizasyonun küçük olması sebebiyle Startup’lar için ilgili sürecin daha rahat yönetilebilir olduğu söylenebilir fakat çalışma disiplini ve mantalitesine ne kadar etken varılırsa ilerleyen büyüme süreçlerinde de oluşturulan strateji ve –yerleşen- kültüre de o kadar iyi adapte olunacağı da bir o kadar aşikar. İçinde bulunduğumuz Pandemi sürecinde de orta ve büyük ölçekli firmalar da sürece çok hızlı dahil ve adapte olabildiklerini ispat etmiş durumda olduklarından bu savunma da biraz çürütülmüş oluyor.
Ülkemizde 2000’li yıllarda yükselişe geçen Çağrı Merkezleri için bile şu anda evden çalışma yapabilecek çalışanlar arayışında olunması da süreç için en büyük örneklerinden biri olacaktır. (ki 2000’li yıllarda yurt dışında evden çalışma süreci başlamıştı.)
İşin bir diğer tarafı olan maliyet kısmından bakıldığında ki bunun sadece maaş ve sigorta olmadığını biliyoruz. Elektrik, ulaşım, yemek vs. dahil edildiğinde maliyetin ne kadar düşeceği rahatlıkla hesaplanabilir. Sektör ve bölgesel olarak değişse de istatistiklere bakıldığında %54’lere varan kazanımlar hesaplanmaktadır.
Dünya trendlerine baktığımızda da uzaktan çalışma için ek faydalar verilmesi, farklı araçlar ve kısa süreli ortamlar sağlanması ile sürecin teşvik edildiği de görülmektedir.
Konu maliyet kaleminde bir kaç adım ileriye götürülerek; yolda geçirilen zamanın azaltılması, çalışanın kendisine ayıracak vaktinin artması ile iş çıktısının ve kalitesinin artması ve en büyük kazanım karbon ayakizinin azaltılması ile toplam yaşanan kalitenin arttırılmasına kadar daha detaylı olarak incelenebilir.
Bu kısa yazıda iş çıktısı – kalitesi ve maliyeti üçgeninde esnek ve uzaktan çalışma şeklinin faydasının yüksek olduğu temel olarak görülebilir.
Güncelleme: Yazının devamında Pandemi günlerinin ~60. günlerinde, “Evdeki İş Hayatı” yazısı sanırım çalışma hayatımızın taşındığı noktayı çalışan ve işveren açısından düzeni ya da düzensizliğin irdelenmesi üzerine ikinci bir yazı olarak gelmesi gerekliliğini de doğuruyor. Sürecin işveren tarafında da tartışılmaya başlaması içinde buşunduğumuz dönem ve normal hayat ayrımıyla birlikte doğru şekilde analiz etmek adına şart gözüküyor.
Öğrenme ve çalışma açlığınızı bastırmamanız, güzel günlerin yakın olması umuduyla #EvdeKal sağlıkla kalmanız dileğiyle.
Yardımcı Görüşler:
Görkem Çetim Medium Yazıları
Remote Year Remote Work
Infografik1: Remote Work 2019
çalışmak evden çalışma serbest çalışma uzaktan çalışma
Last modified: Aralık 15, 2020