Şehir hayatının tekdüzeliğini ve sıradanlığı, dikine uzanan beton yığınlarının çirkinliği, “doğa” değil de “sokak” köpekleri, çöp kutuları ve yokluk, toplayınca “haps” eder.
Şehir hayatının tekdüzeliğini ve sıradanlığını, dikine uzanan beton yığınlarının çirkinliğini, “doğa” değil de “sokak” köpeklerini, çöp kutularını ve yokluğu anlatan bir parça Haps. Tatlı doğa sesleriyle başlayıp, çirkin ve tekrar eden seslerle devam eden Haps’ın amacı şehir insanına birtakım şeyleri sorgulatmak. Kişide bilinç düzeyinde amacına erişemese bile bunu amaçlaması, onu benim için değerli kılan özelliği.
Parçanın kayıt sürecinin neredeyse tamamı karantina günlerine denk geldiği için buhranlı ve sıkılmış ruh halimden nasibini bolca aldı sanırım.
Bana bu parçayı düşündürten, bu sözleri ve bu konsepti aklıma sokan “Göğü Delen Adam” kitabından da bir iki cümleyle bahsetmek istiyorum. Kızılderili bir abinin kendi halkına (ve çeviri hataları hariç tamamen kendi üslubuyla) beyaz adamın yaşam tarzını anlattığı bir kitap. Eğer denk gelmediyseniz, bir güzel tavsiye ile bu yazıyı sonlandırmış olayım. Sevgi ile.
down tempo electronica elektronik müzik haps yüzen çimen
Last modified: Temmuz 20, 2020