Yazan: 6:45 pm
Kategori: Sahne Sanatları, Sanat

Tahmini okuma süresi: 2 dakika

Defim Defterim Derim

Defim Defterim Derim

artık birbirini boğan biçimsiz ellerim, kalbi kırık kemiklerim var benim, geceleri gıcırtılı senfoniler yazıp dans ederim sen sessiz adımlar atarken

defim defterim derim
Can Avare – Defim Defterim Derim (Trailer)

DEFİM DEFTERİM DERİM

Can Avare – Defim Defterim Derim (Official Video)

Video: Haluk Mirac Aykın, Kutalp Bağlan

Trailer, poster tasarımı: Haluk Mirac Aykın

Ses: Mert Gözmen

Fotoğraf: Baran Avcı

odamın duvarlarını delip geçen ardı sırlı çerçeveler kararsız kesikler atıyor karanlıkta savrulan kaburgama.
karanlığın içinde belirip belirip kayboluyor nefes nefese kalmış kapkara bir surat.
nefesimin ölüme karşı gelişleri, kırılıp kırılıp kaynayan eklemlerin sesi ve esrik aklımın avuntusu
aksak ritmik kasılmalara keskin sayılar atayarak kavranmayı uman zihnim inine çekilmiş
beden denen şu iniltili et yığınının çizdiği eğrileri defterime kazıyor:
defim defterim derim
eğrilerin sesi defterin derisini yüzüyor, antik bir enstrümanın bağırsak telleri gibi bağırıyor eskizler
zamansız, çırılçıplak bir ötelenmenin iç içe geçen izleri,
eski izleri iç içe geçen izleri eskizleri
eski izlerin alfabesinde efsunlu sözlerle derime kazıyor.
efsunlu sözler gözlerimi oyuyor;
kanbeyazı bakışım, zihnimin boşluğunu gözlercesine geri devriliyor.
kargınmış karnım burkulmuş kaburgalarımla kaynaşıyor. kadavramın köpekdişleriyle defalarca duvara kazınmış kanlı bir K harfi, korkusuz bir kahkahayla kesip koparıyor kulağını zihnimin.
efsunlu sözlerin oyduğu gözleri ve kahkahaların kopardığı kulakları avucunda,
işitemeyeceği hırıltılar çıkararak haykırıyor zihnim.
bedenim, kanlı ağzının keskin kokusuyla gülüyor kıvranan zihnimin yerde çizdiği eğrilere
sığındığı mağaranın girişinde büyük bir ateş yakılmış, zamansız ve sayısı belirsiz vücutlar zihnimin ininden uzakta izler kazıyor uzaya. ateşin emrindeki kıvrak gölgeler mağaranın ılıkıslak duvarlarını yalıyor.
ateşin hızı binlerce yıldır inil inil akan suların ıssızlığında aksettikçe bir S kokusu sızıyor K’lerin kesik ve aksak ritmine.
zihnim hala düştüğü noktada, saklandığı yerden çıkarılmış
zavallı bir solucan gibi paramparça
kıvranıyor.
üstüne iç içe geçmiş bedenlerimin gelecek gölgeleri üşüşmüş;
zevkle kanını emiyor,
bir zamanlar eskizlediği izlere bakıp gülüyorlar. deri kapaklı defterler ateşe atılıyor.
defterin derisi erirken, erirken derinin eski sahibinin yaşanmışlığının izleri belirginleşiyor ve eğriler derinleşiyor.
çok eskiden yaşamış bilinmez bir hayvanın bedenini andıran mağara duvarlarına düşen gölgeler defterlerin körüklediği ateşle dile geliyor.
derinin eridikçe derinleşen izleri zihnimin körleşmiş imgelemine büyük K ile kesikler atıyor. karanlıkta dans eden gölgeler belli belirsiz imgeler saçıyor boşluğa:
yitirilmiş gözlerin oyuğu mağaranın oylumuna, mağaranın oylumu önce içi boş bir kafatasına, sonra duvarları kanla sıvanmış bir rahme dönüşüyor.
zihnim karanlıkta haykırmaktan bitap düşmüş, yalvarıyor bedenime; onu da katsın ateşine diye.
gözünün önündeki son imgenin içinde, kendi yanan varlığının ateşi kendi üstüne düşünce; gölgesini de rahmin duvarlarında seyrediyor zihnim.
ve yok oluyor ateşi,
mağarayı ve gölgeleri de yanına alarak. artık ben ve bedenlerim, tüm hareketlerimin toplamı kadar bir odanın içinde biz bizeyiz, dans ediyoruz.
ayışığında ayağa kalkmış bir solucanın kıvraklığınca savruluyor şimdi ıslak tenim.
sessizliğe süreksiz, tiz bir iniltiyle eşlik eden hissiz iliklerime kaynar sular inmiş.
̇ıliklerimin sinirsizliğini hiçe sayan kesif bir his, içten dışa duyumsamayı dayatıyor usumla uyumsuz oyunlar oynayan uyluğumun oylumuna.
om. uyluğumun iki ucu.
om. ussuzluğun uğultusu.
ezildikçe kıvranan o solucan acımadan dişledi ve kopardı acılar içindeki alt bedenini.
dansı kıvranmaya seçti ve bir ucube doğdu solucanın sümüksü kanının pıhtılaştığı yerden.
önceleri şekilsizdim. sonra ışığın kokusu yaktı genzimi ve çokça gezindim. şiirlere soyundum, kabuk attım. yumuşakçaların sertliğini amfibilerin kararsızlığına kattım,
okyanuslara daldım ve bacaktankafalılarla dalaşıp kollarını çaldım. kordalılara katıldım, beş uzvumu bir usa sattım. kafatassızlardan ürktüm, omurgasızları hor gördüm, kitinden bir kefen ördüm ve kendimi güneşe gömdüm.
artık birbirini boğan biçimsiz ellerim, kalbi kırık kemiklerim var benim, geceleri gıcırtılı senfoniler yazıp dans ederim sen sessiz adımlar atarken.

bi can avare, ballad
23.01.2021

Barışcan Avcı - Defim Defterim Derim
Barışcan Avcı – Defim Defterim Derim
(Visited 230 times, 1 visits today)

Last modified: Ocak 14, 2023

Kapat
error: İçerik Korunmaktadır / Content is protected !!