Yazan: 12:50 am
Kategori: Felsefe

Tahmini okuma süresi: 2 dakika

Mutfağın Diyalektiği Yöntem

Mutfakta deneme-yanılmalar çokça olur. Bir yemeği denerken yaptığımız bazı şeyler hoşumuza gider, bazı şeyler ise gitmez. Bu durumda da ortaya diyalektik inkar çıkıyor. Geleneksel felsefede inkar demek, bir görüşü ya da olguyu toptan yok saymak, onu tümüyle yanlış bularak karşıya almak demektir. Bizim felsefemizde inkar, doğru yönleri içerip aşmaktır. Yanlış yapılan bir yemeği, ya da farklı metotlar kullanılarak denenen bir yemeği güzel yanlarını kabul edip onu içerip aşarız, tatsız , yanlış yönlerini ise kesip atarız.

mutfağın-diylektiği-yöntem

 

“Hazır, bitmiş şeylerden oluşmayan bir süreçler bütünüdür.” diyerek yola çıktığımız mutfağın diyalektiği sürecinde bir çok farklı noktalara değinmek, mutfağı “diyalektik” ile iyice bağlamak gerektiğini düşünüyorum. Daha önceki yazıda bahsettiğimiz hareketlilik durumunu biraz daha teori ile açalım.

 

Bu süreci yine örnek olarak verdiğim hünkar beğendi yemeğinden yola çıkarak yapacağız. Ortada hali hazırda olan bir olumlama -mevcut olan durum- var. Olumlamayı un ve yağ olarak düşünelim. Aşçı tencereye aldığı yağ ve unu, ateş dolayımını -olumlamadan, yadsımaya geçerken kullandığımız yöntem-kullanarak yavaş yavaş kavurur. Ardından içine attığı sütü iyice karıştırarak kıvam aldırır ve ortaya bir yadsıma-hali hazırda mevcut olan olumlamaya yapılan etki sonucu oluşan durum- çıkar. Şuan elimizde bir beşamel sos oldu. Un ve yağa yani hali hazırda mevcut olan olumlamaya, ateş dolayımı ve içine kattığımız süt ile yadsıtmış olduk. Şimdi, burada aklımıza takılan bir nokta oluştu. “Süt” ne? Süt burada bir moment -an, uğrak- rolü görüyor. Diyalektik hareket içinde sıçramalı momentler olur. Sütte burada an -uğrak rolünü üstleniyor. Elimizde oluşan bu yadsımada dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Olumlamaya yapacağımız doğru dolayımı bulmak ve uğrak noktasını tam vaktinde seçebilmek. Eğer uğrak noktasını yani momenti tutturamazsak o ana kadar gösterdiğimiz bütün emekler ziyan olur. Tekrar dönelim elimizde bulunan yadsımaya yani beşamel sosa. Bu beşamel sosa, ateş dolayımını kullanarak közlediğimiz patlıcanları atıyoruz. Beşamel sosun içine attığımız patlıcan bizlere yeni bir durum çıkardı. Bu duruma da yadsımanın yadsıması-yadsımaya yapılan yeni etki ile ortaya çıkan durum-diyoruz. Olumlamadan başlayarak çıktığımız süreçte ortaya bir yadsıma çıkardıktan sonra bu durumu da yadsımanın yadsımasına çevirdik.

 

Mutfakta deneme-yanılmalar çokça olur. Bir yemeği denerken yaptığımız bazı şeyler hoşumuza gider, bazı şeyler ise gitmez. Bu durumda da ortaya diyalektik inkar çıkıyor. Geleneksel felsefede inkar demek, bir görüşü ya da olguyu toptan yok saymak, onu tümüyle yanlış bularak karşıya almak demektir. Bizim felsefemizde inkar, doğru yönleri içerip aşmaktır. Yanlış yapılan bir yemeği, ya da farklı metotlar kullanılarak denenen bir yemeği güzel yanlarını kabul edip onu içerip aşarız, tatsız , yanlış yönlerini ise kesip atarız.

 

Konuyu anlatırken örnek vererek gitmek anlamamızı daha kolaylaştırmıştır diye düşünüyorum. Mantık çerçevesinde artık olumlama-yadsıma-yadsımanın yadsıması kuramının nasıl işlediğini daha rahat anladık.

“En büyük temel düşünce” ile insanların en temel ihtiyacı olan yemeği birleştirmek, bizleri çok eşsiz bir yere sürüklüyor. Diyalektiğin hareketliliği ile mutfağın eşsiz temposunu buluşturmak aslında diyalektiğin bir çok konuda bizlere yararlı olacağının bir örneğidir. Diyalektik bizleri ileriye taşıyor ve yolumuzu aydınlatıyor.

(Visited 97 times, 1 visits today)

Last modified: Eylül 17, 2023

Kapat
error: İçerik Korunmaktadır / Content is protected !!