bozkır
benim kentim
bir öteden bir diğer ötedir
yani bir muşamba sarıdır
her şey gibi saklar çocukları altında
oyunların
bozkır
benim kentim
kentlere giden yollardır
benim gözümde uzun bir yoldur
peygamber hikayeleri anlatan ozanların
yoludur ve damdan düşen yıldızların
sanıyorum minerva denilen odur
bir yolunu bulmaktır yıldızlara bakınmanın
bilmiyorum bir kent nasıl yıkılır
ya da taşlar ufalanınca
bir yere birikir mi
kayalar
ya bir kente nasıl gidilir
ya da hep gidildikçe uzayan
bu yollar mı vardır
bilmiyorum bir kent nasıl yıkılır
hatay yıkıldı anlamadım
bir koca kente minervamdan
gök
taşları
düştü
anlamadım
çünkü hatay kudüstür benim gözümde
yahudinin süt içişidir
hristiyan bir çocuğun
imamı alnından öpüşüdür
bir suyun yol alışıdır merkezime
nicedir görmedim
sanıyorum bereket denen odur
çöller geçtim dışarı
sanki hep minervamdan
gök
taşları
düştü
duygumu yıkanın izindeydim
damızlık neşemi arıyordum
sanıyorum ibrahim denilen de odur
benim çocuk neşemin katilidir
kudüs benim gözümde cinayettir
bir yahudinin kan içişidir
ya da hüznümdür
bir babanın çocuğu karşısında çaresizliğidir
kudüs benim gözümde bir tahteravalli
bir damızlık neşedir
ah sanki ben de minervamdan
yukarı
düştüm
bilmiyorum bir kentin yıkılışı nedir
yahut kudüs nedir
duygumu yıkan nedir
ya kayıp çocukların oyuncuklarıdır
ya ibrahim’in adağıdır
ya da tanrının suyla yıkanışı
Güzel Yekta Bolayır’ın “Beyrut’tan Beri” şiirini de buraya tıklayarak okuyabilirsin.
baskaedebiyat beyrut edebiyat güzel yekta bolayır hatay kudüs şiir
Last modified: Şubat 18, 2024