Yazan: 1:00 pm
Kategori: Görsel Sanatlar, Sanat

Tahmini okuma süresi: < 1 dakika

Seçilmiş Parçalar/İstanbul

John Berger’in Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü kitabından… Seçilmiş Parçalar…

seçilmiş parçalar istanbul

Seçilmiş Parçalar

John Berger’in Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü kitabından,

——— Yaşlanma süreci diye bir şey olmasaydı, zaman ve zamanın akışı yaşamın temelini oluşturmasaydı, üreme gereksiz olacak, cinsellik var olmayacaktı. Cinselliğin canlıların ölümü aşma yolu olduğu hep bildik bir şey olmuştur; felsefeden önce gelen gerçeklerden biridir bu.
Aşk da cinselliğinkiyle karşılaştırılabilir bir ölümü aşma yolu bulmakta diretir ama doğası gereği aşkın bulduğu hiçbir yol kendi türünü aşamaz çünkü sevgi, insan imgeleminin yaratabileceği en ayrıntılı ve en özelleşmiş imgedir. Saçının her teli…

Geleceği yeniden üretmek ve doldurmak amacıyla girişilen her cinsel atılım, durmaksızın geçmişe doğru akan zamana karşı yapılmış bir atılımdır. Üretimi kesin kılan genetik bilgi çözünmeye karşı işler. Dinsel hayvan -bir mısır taneciği gibi- geçmişin geleceğe uzanan kanalıdır. Bu sürecin bin yıla yayıldığı bir ölçek ve bu zamansal kısa devre, yani döllenme tarafından kapatılan iki uç arasındaki uzaklık -erkek, kadın için bile- canlıya özgü değildir, ondan bağımsızdır. Mesaj mesajı vereni cüceleştirir. Cinselliğin kendine özgü olmayan gücü, zamanın kendine özgü olmayan akışı ile karşılaşır ve onun tam tersine dönüşür.

Her yaşam bu iki karşıtlaşan kuvvetin karşılaşmasından doğar ve bu karşıtlık içinde tutulur. Böyle bir ‘tutul’dan söz açmak Varlığı tanımlamanın bir başka yoludur. Varlık hakkında böylesine şaşırtıcı ve gizemli olan şey, varlığın hem kımıltısızlığı hem de hareketi temsil ediyor olmasıdır. Karşılaşan iki kuvvetin hareketleriyle yaratılan dengenin kımıltısızlığı.
Cinselliğin gücü sonsuza dek bitmemiş, asla tamamlanmamış kalacaktır ya da sanki ilk kezmişçesine ancak yeniden başlamak üzere biter bu güç.

Farklı olarak aşkın ideali her şeyi içermektedir, “Şimdi neye zafer dendiğini anlıyorum,”diye yazmış Camus, “sınırsız sevme hakkı.” Bu sınırsızlık edildin değildir çünkü aşkın sürekli yenilendiği bütünlük, zamanın sürekli kırılıp gizlenir göründüğü bütünlüktür. Aşk ise Varlık demek olan o “tutuş”un yüreğindeki gerçek özdür. ———

(Visited 59 times, 1 visits today)

Last modified: Mart 3, 2021

Kapat
error: İçerik Korunmaktadır / Content is protected !!