AKYAKA AFET GÖNÜLLÜLERİ
Akyaka Afet Gönüllüleri ile yapmış olduğumuz röportajın, afetlerle mücadelede gönüllülük bilincinin oluşmasına katkı sağlamasını umarız. Sorularımızı yanıtlayan Buğra Çelik’e ve bu örnek organizasyonun parçası olan herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
- Öncelikle BaskaMecra’nın sizinle tanışma isteğini kabul ettiğiniz için teşekkürler. Kendinizi kısaca tanıtmanızı rica ederiz.
Pandemiyle beraber öncesinde yaptığı tüm planları altüst olmuş ve İstanbul’dan Ege’ye tesadüfen savrulmuş, kendini bu konuda çok şanslı hisseden biriyim. İş hayatıma baktığımda girişimciliği ve teknolojiyi “köşeyi dönmek” için değil de bir araya gelmek, birlikte öğrenmek, birlikte üretmek için farklı projelerde bir araç olarak kullandığımı görüyorum.
Kişisel bir merak olarak da eski medeniyetlerin özellikle nasıl yükseldikleri ve çöktükleri ile ilgili ciddi bir araştırma yapmışlığım var. Bu dönemde de web3 – blokzincir teknolojilerini, bireysel dönüşüm ve grup pratikleriyle birleştirerek toplulukların etkisini artırma üzerine çalışıyorum.
- Akyaka Afet Gönüllüleri’ni ve hangi şartlarda, ne şekilde oluşturulduğunu aktarır mısınız?
2021 Muğla yangınları sırasında kendiliğinden oluşmuş ve adının bile sonrasında konulduğu bir sivil inisiyatif. Yaşam alanlarını, doğayı savunmuk için herhangi bir tüzel kişilik ya da hiyerarşi olmadan bir araya gelmiş komşuların hikayesinin şimdilik adı Akyaka Afet Gönüllüleri.
Marmaris’teki yangınlar başlar başlamaz ne yapabiliriz sorusunun cevabını aramaya başlayan insanlar bir araya gelerek yangın bölgelerine, riskli mahallelere giderek ihtiyaçları ve zaten yıllardır yangınlarla mücadele eden komşuların deneyimlerini dinleyerek Türkiye’nin dört bir yanından destek olmak isteyen insanların kaynaklarıyla birleştiren bir köprü kurduk. Yangın nöbetlerinden, jandarma karakollarının içerisine kurulan lojistik merkezlere kadar bir çok faaliyette bulunduk. Sonunda tüm öğrenimlerimizi bir raporda toplayarak, ulusal bir gündem yaratarak, hesap verebilirlik ve mahallesini orman yangınlarına hazırlamak isteyenlere bir başlangıç noktası oluşturmayı amaçladık.
Orman yangınlarını diğer afetlerden ayıran üç önemli özellik var. Birincisi düşük nem, rüzgar ve yüksek sıcaklık dönemlerinin yani yüksek risk dönemlerinin ön görülebilir olması. İkincisi de ilk 15 dakikada müdehale ettiğiniz noktada afete dönüşmeden kontrol altına alınabilir olması. Üçüncüsü ise neredeyse %95 oranla insan etkisiyle başlıyor olması. Bu üç faktörü birlikte değerlendirdiğimizde mahallelinin bilinçli bir şekilde orman yangınlarına uyumlu bir şekilde yaşar hale gelmesi bu afetle mücadele kapasitemizde ciddi yol almamızı sağlıyor.
2021 yılı orman yangınlarına baktığımızda iklim krizine bağlı olarak değişen hava koşullarının tetiklediği, 100 yılda bir yaşanan anormal afetlere kurumların hazır olmaması, ekonomik krizler sebebiyle çiftçinin tarım faaliyetlerinin sekteye uğraması, şehirden gelen göçün satın alma tercihleriyle ormanlık ve ormana yakın mahallelerdeki yapılaşma, 2014 yılında belediye mevzuatında yapılan değişiklik ile köylerin orman yangını konusunda deneyimi olmayan büyükşehir belediyesinin sorumluluğuna verilmesi, mahallelinin içinde yaşadığı ormanla ilişkisinin kopması gibi buzdağının altında bir çok farklı sebebin yarattığı kırılgan bir sistem içerisinde olduğumuzu görüyoruz.
İşte Akyaka Afet Gönüllü’lerini, mahallelilerin birden fazla sebebi olan krizler karşısında kırılgan olmayan, hatta bu afet iklimini komşuların farklılıklarını riski yönetmek için bir zenginlik kaynağı olduğunu farkeden bir grup insanın antikırılgan bir mahalle yaratma hayalinin bir deneyi olarak görüyorum.
- 2021 yangınlarına ilişkin hazırlamış olduğunuz rapordan bahsetmeniz mümkün mü?
Mesele karşısında kendiliğinden, insiyatif alan insanlar arasında oluşan harmoni ve çarpan etkisi sayesinde afeti doğrudan yaşayan yada her an yaşama tehlikesi içerisinde olan insanların sesini kamu ve halkın kaynaklarıyla buluşturduk. Sahanın gerçeklerinin kaynakları ve kolektif aksiyonlarımızı belirlemesine izin verince doğayla hizalandık ve mahalleliler olarak ortak bir “mit”in parçası, aktif katılımcısı olduk.
Bu deneyim içerisinde herkes farklı yetkilerini, yetkinliklerini, emeklerini, tanıdıklarını oyuna soktu ve 35 tır malzemeyi, 1000 kişiye ulaşan bir gönüllü kitleyi mobilize etmeyi başardık. Depo takip için kurulan yazılım sayesinde her bir malzemenin tek tek kim tarafından nereye götürüldüğünü ve şu an nerede olduğunu rapora ekleyerek bizi destekleyenlere ve bir parçası olanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeyi amaçladık.
Raporda aynı zamanda mevzuların farkında insanların mahallesini afete hazırlamak için nereden başlaması ve nelere dikkat etmesi gerektiğinin kendi deneyimimiz üzerinden ipuçlarına değinmeye çalıştık.
- Akyaka Afet Gönüllüleri’nin güncel çalışmaları nelerdir? Öncelikli hedefleriniz nelerdir?
Rapor sonrasında ulusal ve yerel basında yer alarak bir araya getirmemiz gereken kurum ve kişiler için bir meşruiyet zemini geliştirdik ve ilk iş olarak da bölgedeki STK’lar ve yerel belediyeyi geçtiğimiz yılı ve önümüzdeki süreci konuşmak için bir araya getirdik. STK’ların ve belediyenin kaynaklarını haritaladıktan sonra mahalle temelli orman yangın hazırlıkları çalışmaları konusunda Türkiye’deki en önemli isim Türkiye Ormancılar Derneği’nden Vehbi Tutmaz ile yerel belediye iş birliğinde 30 muhtarın ve mahallelilerin katılımıyla bir çalıştay düzenleyerek bölgedeki riskleri, kaynakları listelediğimiz araçlar geliştirdik.
Organizasyon şeması olarak henüz emekleme aşamasında da olsak kendi kararlarını alan çalışma grupları yapılanmasıyla eş zamanlı süreçler ilerletiyoruz. Eğitim çalışma grubu Sağlık Bakanlığı sertifikalı ilk yardım eğitimleri, Maya Vakfı iş birliğinde Afet iletişimi ve Psikolojik ilk yardım seminerleri, Orman Bölge Müdürlüğü iş birliğinde Orman Gönüllüsü eğitimleri gibi çalışmalar yürütürken iletişim ekibi de orman yangınlarının artışında ve bu sene bizi bekleyen riskler konusunda bir iletişim stratejisi takip ediyor.
Mahalle çalışma grubu ise mahallelerdeki orman gönüllüsü olacak kişilere ulaşmak, riskleri ve kaynakları haritalayarak ilgili kurumlara yerel belediye ile birlikte ulaştırmak üzerinden bir çalışma yürütüyor.
Teknoloji çalışma grubu yangın ihbarlarının yapılabileceği, risk ve kaynak haritalama çalışmalarını kolaylaştıracak bir telegram botu hazırladı, testlerini tamamlamak üzereyiz.
Kaynak geliştirme grubu mahallelere konulacak malzemelerin ve ilk yardım eğitim ücretlerini toparlamak için kurum ve bireysel bağışçı görüşmeleri yapıyor.
Strateji ekibi de mahalleliler arasında davranış değişikliğine gidilmesi, orman yangınlarıyla uğraşmanın mahalleli gençler arasında arzu edilen bir noktaya gelmesi için yöntemler üzerinde çalışıyor.
Görüldüğü gibi meseleyi farklı yönlerden ele alan, farklı tip yöntemler ve iş birlikleri geliştiren bağımsız çalışma gruplarıyla ilerlemeye çalışıyoruz. Ancak mevcut ekonomik koşulları ve genel olarak gönüllülük yaklaşımının kendi içinde barındırdığı ayrıcalıklı olma gereklilikleri sebebiyle operasyonel kabiliyetlerin geniş bir geliştirme alanı olduğunu deneyimliyoruz. Yani mahalleye indiğinizde geçimini sağlamak için tarlada, otelde, restoranda, kite okulunda çalışan kesim için afetlere gönüllü zaman ayırmak bir hayat akışları içerisinde büyük fedakarlıklar gerektiren bir lükse dönüşüyor. Öncelikler açısından 1 ay sonra olacak bir konu günlük akışının içerisine giremeyebiliyor. Bu sebeple farklı teşvik modelleri arayışımız devam ediyor.
- Yerel, ulusal ve uluslararası ölçeklerde afet çalışmaları hakkındaki farkındalık seviyesini nasıl gözlemliyorsunuz?
Doğayla, toprakla içiçe olan çiftçi, kite hocası gibi kişilere baktığımızda iklimin sert bir şekilde değiştiğini ve buna bağlı olarak afet riski algısının değiştiğini görüyoruz.
Ama bir kesim için 2021de yaşananlar 100 yılda bir istisna ve bir süre bir daha olmaz gibi düşük bir risk algısı olduğunu gözlemliyoruz.
2021 yangınları ölçeğinde yangınlarla yaşamaya alışmış ABD, Avustralya gibi ülkelere ve bizim gibi Akdeniz orman kuşağındaki İspanya ve Yunanistan gibi ülkelere baktığımızda orman yangınıyla mücadele çalışmalarında çok ciddi kaynaklarını afet oluşmadan önce önleyici ve hazırlık çalışmalarına ayırdığını görüyoruz.
Özellikle geçtiğimiz yıl gündem teşkil eden helikopter ve uçak mevzusuna değinmek gerek. İklim krizi temelli orman yangınlarında en kritik konu havadan mücadele gücünüz değil ilk 15 dakika içerisinde söndürme kapasiteniz olduğunu unutmamaktır. Tabi ki hava mücadele gücünün bir seviyenin altında olması karadan ulaşılamayan ya da ölçeği büyüyen yangınlarla mücadele konusunda ciddi bir kırılganlık yarattığını kabul ederek bu görüşlerimi paylaşıyorum.
Uzun zamandır kişisel bir merakla medeniyetlerin çöküşü üzerinde araştıran biri olarak, afetlerle ilgili anlamamız gereken en önemli konunun, içinde yaşadığımız doğa ile sağlıklı, dengeli bir ilişki içerisine girmediğimiz sürece eşi benzeri görülmemiş afetlerin yaşam koşullarımızı derinden etkileyeceğini kabul etmekten geçtiği olduğunu söyleyebilirim. Bunu da karamsar bir yerden yapmak verilecek tepkilerden yalnızca biri ve belki de en tehlikelisi. Bu afetler 1970’lerden beri net bir şekilde ortaya konulan iklim gerçeklerinin öngördüğü ve böyle devam edersek bizi nelerin beklediğini şimdiden söylediği bir rotayı işaret ediyor.
Afet riskleriyle kurduğumuz ilişki günümüzde hakim anlatının deşifresi gibi. Bu algıyı değiştirmenin de toplum olarak inandığımız ortak hikayeyi yeniden yazmaktan geçtiğine inananlardanım. Geleceğin hikayesini yeniden yazmanın da ancak ortak hareketlerimizden birlikte öğrenerek mümkün olacağı kanısındayım.
- Diğer bölgelerdeki benzer resmi yahut sivil çalışmalarla ilişkileriniz var mı? Çalışmalarınızı örnek alanlar var mı? Çalışmalarınızı ulusal ölçeğe yaymak gibi bir arzunuz var mı?
Yereldeki jandarma komutanlığı içerisinde çalışmalarımızı yürüttüğümüz sırada bölgedeki diğer jandarma komutanlığından aynı operasyonu kendi çevrelerindeki mahalleler için de yapmamız istediği geldi ve henüz 3. günümüzde faaliyetlerimizi kopyalamayı başardık. Bu durum etkimizi ölçekleme konusunda ilk günden itibaren hassas olmamızı sağladı. Rapor üzerinde çalışmaya başladığımızda da bu konuya özen gösterdik. Bu yıl yaptığımız çalışmaları düzenli arşivleme ve araç kitleri oluşturma yaklaşımıyla yapıyoruz. Bu yıl sonunda hazırlayacağımız raporun kapsamı tam olarak bu olacak.
2021 yangınlarını yaşamış bölgelerin neredeyse hepsinde sivil inisiyatiflerin farklı modellerle çalıştığını biliyoruz ancak henüz düzenli bir bilgi paylaşımı ortamı sağlamış değiliz. İlgili kurum ve sivil toplum kuruluşları ile düzenli temas halindeyiz. Koordinasyon eksikliğini giderecek temaslar ve akışlar geliştirmeye çalışıyoruz.
- Çalışma yürüttüğünüz alanda sivil ve resmi kuruluşlardan ve bağımsız kişilerden ne şekillerde desteklere ihtiyaç duyuyorsunuz?
İlk günden beri herhangi bir finansal akışı üzerimize almadan ihtiyaç sahibini kaynak sahibiyle buluşturarak ilerlediğimiz bir yöntem geliştirdik. İlk olarak sorumluluğu ilgili konu olan kamu kurulmlarını ve sivil toplum kuruluşlarını belirleyerek onlarla temas edip ihtiyacı ya da riski iletiyoruz. Bireysel bağışçılar, sosyal medya fenomenleri, basın mensupları gibi farklı yetkinlikleri ve kaynakları oyuna sokma çabası içerisindeyiz.
- Mahallesini orman yangınlarına ya da genel olarak afetlere hazırlamak isteyen kişilere ne önerirsiniz?
İlk olarak komşunuzla, muhtarınızla, esnafısınızla bu konuları konuşmaya başlayın. Afet konusunda mahallesinde bir şeyleri değiştirmek isteyen 1-2 kişinin bile nasıl bir etki yarattığını deneyimlemiş biri olarak söyleyebilirim ki, farklılıkların zenginlik olduğu bir dayanışma ortamı kurmak için tek yapmanız gereken ön yargılarınızı bir kenara bırakıp komşularınızla sohbet etmeye başlamak.
Sonrasında orman yangınları özelinde en önemli adım orman gönüllüsü eğitimi almak ve mahalledeki riskli noktaları ilgili kurumlara muhtar ya da yerel yönetim üzerinden iletmek. Yüksek riskli günlerde ne yapılıp ne yapılmayacağının iletişimini riskli bölgeler öncelikli olarak yapmak, olası bir yangın durumunda ihbar, teyit ve ilk müdehale konularında akışlar geliştirmek orman yangınlarına uyumlu bir mahallede yaşamaya giden yoldaki önemli adımlar.
Bize www.instagram.com/akyaka_afetgonulluleri adresinden ulaşabilirsiniz.
Kıymetli çalışmalarınız için BaskaMecra olarak sonsuz teşekkür ederiz. Yoğunluğunuz içinde bize vakit ayırdığınız için de ayrıca teşekkür ederiz. İyiki varsınız!
Akyaka Afet Gönüllüleri – 2021 Muğla Bölgesi Yangınları Müdahalelerine Destek ve Yangınları Önleyici Hazırlık Çalışmaları Çıkarılan Dersler Raporu’nu aşağıdan okuyabilirsiniz.
AFETafet afet gönüllüsü AFETLE MÜCADELE akdeniz yangınları akyaka afet gönüllüleri BASKATOPLUM buğra çelik orman gönüllüsü sivil inisiyatif yangın yangınla mücadele
Last modified: Haziran 26, 2022