Müzik: insanlık tarihi boyunca süre gelen insanların hüzünlerini, sevinçlerini, mutluluklarını ifade eden duygu, düşünce ve imgeleri tek sesli ya da çok sesli olarak anlatma sanatı. Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan yapıtların çalınması ya da söylenmesi şeklidir. Adigelerin zengin kültürü müzik kültürlerine de yansımıştır. Müzik, Adige halkının yoldaşı olmuş, acısını paylaşmış, sevincine ortak olmuştur. Halkın tarihinin ve tecrübelerinin yüzyıllar boyunca toplumun yaşadığı olayların yeni nesle ulaştırılmasında çeşitli enstrümanlarla en önemli araç olarak ortaya çıkmıştır.
1869 yılında Terske Vedomost’da yayımlanan “Adige Şarkılarının Karakteristiği” adlı makalede bu konuda şöyle yazmaktadır: “Adige halkının, şarkılarından başka hiç bir kültürel değeri olmasa da halkın yaşantı ve varlığını yalnız bu şarkılardan anlamamız mümkündür.”. Bu sözlere katılmamak imkansızdır. Adige halkının tarihi ve kültürel varlığı, düşüncesi, idealleri ve dünya görüşü şarkılarına gerektiği şekilde yansımıştı.
Peki kimdi bu kadar güzel sözler söyleyip onlara bu kadar güzel besteler yapan insanlar? Bu sorunun cevabını vermek o kadar kolay değil elbette. Basit bir cevap vermek gerekirse onlar iyi birer Kamilepşe, Sıç’epşinewo ve Woredio idiler. Ancak belge eksikliği nedeniyle bu tür ustalardan ismini sayabileceğimiz kişi bir kaç kişiyi geçmez. Herkes bilir ki, Çerkesler özgürlük savaşları yüzünden tarih boyunca eğitim öğretime pek zaman bulamamışlardır.
Bu nedenle tarihimizde meydana gelmiş, pek çok sosyo-kültürel olay belgelere geçmemiştir. Halkımızın geçtiği yüzyıllarda yaşadığı savaşlar yüzünden başına gelen olamadık işler, Çerkes kültürünün gelişimini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenledir ki tarihte kayıt altına alınmış ilk woredlerimiz de kısıtlı imkanlar dahilinde günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Teknolojinin dünya sahnesinde yerinin iyiden iyiye aldığı ses kayıt cihazlarının yaygınlaştığı 20. yy. başların da müzikleri kayıt altına alma olanağına imkan vermiştir. Halk şarkılarının kayıtlarının revaçta olduğu o dönemlerde doğu müzikleri Avrupa’ya her zaman cazip gelmiştir. Bu cazibelikten dolayıdır ki dönemin en ünlü fransız plak firması “Pate” ve İngiliz “Gramafon” firması Yermelhable’ye (Armhavir’e) gelmişlerdir.
Yermelhable; kültür sanat faaliyetleri açısından etrafında Çerkes köylerinin de çok olmasından dolayı o bölgenin bir nevi kültür başkenti statüsündeydi. Çerkes tiyatroların oynandığı okullarında Çerkesçe’nin okutulduğu ve gecelerinin düzenlendiği etkinlikler bile olurdu. Düzenlenen Kafkas gecelerine dönemin en tanınmış Pşinewolarından ise ‘ХЬАГЪЭУДЖ МЫХЬАМЕТ’ (Hagauj Muhamet) davet edilirdi. Rus – Japon savaşlarının olduğu o dönemlerde geceleri etkinlikler düzenlenir Hagauj bu gecelerde Adige pşinesini konuştururcasına çalardı. Çaldığı parçaları ise kayıt altına alınması dönemin tüccarlarından Ayakov kardeşlerin aracılığı ile olmuştur. Mızıka(Pşine) satan bir dükkanları olan Ayakov kardeşler ses kayıt firmaları ile de o dönem çalışmışlardır.
Fransa devlet kütüphanesi tarafından kurulan ve ‘Archives de la Parole’ ve Gramofon firmasının ses mühendisi Edmond Peers’in Kafkasyaya geldiğinde yaptıkları kayıtları Ayakov kardeşlerin destekleri ile yapmış ve Hagauj Muhamet’in 1911-1913 yıllarını kapsayan 14 şarkılık taş plak kayıtlarını ayrıca 1911-1937 yıllarını kapsayan 15 taş plaklık 30 parça kaydı günümüze kadar ulaştırmışlardır. Hatta 25 Şubat 2011 tarihinde Maykop şehrinde Hagauca’nın kayıtlarının yüzüncü yıldönümü konulu bilim etkinliği düzenlenmiştir.
Şu an bu plakların orIjinalleri Fransa devlet kütüphanesinde ve “Electronic Musical Instrument” ismiyle Londra arşivlerinde yer almaktadır. Bu plaklar Fransa Devlet Kütüphanesi’ndeki plaklardan bir örnek teşkil eder.
Dinleyeceğimiz kayıtlar sözlü ve enstrümental manada Çerkes müzikleri alanında kayıt altına alınan ilk müziklerdir. Ve bu güzel müzikler günümüze kadar gelmiş son zamanlarda ise Jiu wored tarafından yeniden düzenlenmiş ve bu söylenen woredler albümlerinde yeniden seslendirilip yer almıştır. Jiu ekibinin üyelerinden Kazbek Nagarokov da Fransa’daki kayıtları Guche Zamudin’le tekrar düzenleyip Haçeş ortamlarında ve sahnelerde söylemeye başlamıştır. Şarkıları dinlediğimizde yıllar geçtikçe torunlarının kaybettikleri birçok detayı hissediyor ve anlayabiliyoruz. Hiç kuşkusuz ki bu müzik eserleri sadece müzikologlar için değil, etnografi uzmanları için değil; halkımız ve bizim için mükemmel malzemelerdir. (Diaspora da ortaya çıkan plakları ve plakları temin ettiğim dönemdeki yaşadıklarım ise ayrıca bir yazım da aktarma fırsatı olacaktır.) Kıymetini bilmeli ve bize düşen görev onları korumalıyız.
Not: Geçmişte başladığımız bu yolculuğumuza yeni çalışmalar ve albümlerle devam edeceğiz. Kayıtları dinlemek isteyen okuyucular:
Ayrıca parçaların tümünü dinlemek isteyen okuyucular fatihersem@gmail.com hesabından iletişime geçebilirler.
Dönemin en ünlü Pşinewolarından Hagauj Muhamet:
Bu yazı ilk kez Wattpad‘de yayımlanmıştır.
Adige Çerkes Enstrüman Gramafon Kafkasya müzik Plak Tarih
Last modified: Ocak 17, 2023